Kılıç kullanan biriyle kılıç ustası arasındaki farkı bilir misin?
Soğuk zemin karla örtülmüş,kırmızıya boyanmıştı. İnsanların
yoğun kanı olabilecek en yağlı boya yoğunluğuyla serpilmişti yere. Rakibini
aşamayacağına dair olan düşünceleri kafasından uzaklaştırmaya çalışıyordu.
Biliyordu ki kendisine öğretmenlik yapmış, ustası olmuş, kılıcı öğretmiş bu
adamı yenmeliydi.Ancak tek başına kalmıştı. Bütün yoldaşları havadaki soğuğu dahi
hissedemeden yerde yatıyordu. Ancak şanslı olan birkaç tanesinin uzuvları hala
yerindeydi
Birinin savaş sırasında yalnız olduğunu düşünüyor olabilirsin
Tek kılıç kullanırdı. Geleneksel öğütlerle ve modern
mühendislikle işlenmiş çelik kendini sarmalayan ellere bırakmıştı. Havada ilerlerken
önüne gelen her canlıyı usta bir aşçının elinden çıkmış yemeğin dişler
tarafından dağıtılması kadar kolay kesip geçiyordu. Uğruna salındığı eylem
kesmek değildi adeta, kağıda dökülen bir şiir gibi süzülmekti sadece.
Yanılıyorsun
Pek çok silah çıkmıştı kılıç karşısına. Silahlar yeterince
iyiydi aslında.Ancak kullanıcılarının elinde kurak topraklardaki bitkiler gibi
kuruyor, solup gidiyorlardı.
Asla yalnız değillerdir.
Bunları düşünmemeye çalıştı. Zira kafasını boşaltması
gerektiğini öğretmiş ve öğütlemişti ustası. Meditasyon yapacak vakti de yoktu.
Doğal olarak saldırmayı seçti
Neden yalnız olmadıklarına dairde pek çok neden gösterilir
İnci kimonosunun altına giriyordu soğuk. İnce beyaz
çoraplarında ki her mikroskobik açıklığa hücum ediyordu ısırmak için.
Ancak söz sanatında da ihtisas yapmış bir kılıç ustasının sözü açıklar
en iyi
Çarpışan çeliklerden fışkıran kıvılcımlar ateşin doğasına
uygun olarak birbirlerine dolanıyor. Şehvetli aşıklar gibi flemenkoya
girişiyorlardı
Zira başka hiç kimse hissedemez bunu.
Daha önce hiç böyle hissetmemişti öğrenci. Bu his ustasına
karşı olan bir his değildi. Yıllarca yaptığı eğitimden gelmiyordu. Farklı bir
dürtü, farklı bir duyguydu.
Herhangi bir silah kullanan değil, kılıç kullanmayan hiç kimse bilemez
bunu.
Bedenine saplanan çeliğin havada ki kar taneleriyle
ilerleyen hareketiyle ilgilenmemeye başladı bir süre sonra. Elinde kavradığı
kını fark etti önce.
Kılıç ustası der ki, temel olarak yaptıkları eylemi fark ettiklerinde
İlk görüşte aşık olduğu kıza bakar gibi teni aracılığıyla
baktı kınına. Bedenindeki hücreler katledilirken o elindeki çeliğe kaymıştı bu
sefer.
Duruşları değişir onların
Bedeni çeliğe daha iyi odaklanabilmek adına ustasının
kılıcından uzak bir yere getirmişti onu. Artık sadece teniyle bakmıyordu
kılıcına.
Bakışları değişir
Kılıcını görüyordu, kılıcındaki kokuyu alıyordu, kılıcından
çıkan şarkıyı duyuyordu, bozuk para ve pil karışımı bir tad alıyordu ağzından
içeri giren solukla, teninde ki hisler hücum ediyordu kılıca
Karşılarındaki ne olursa olsun bir avcının avına baktığı gibi bakarlar
Eğer elindeki kılıca bu kadar odaklanmasaydı görebilirdi
belki. Ustasını gözlerindeki gururla karışık duyguyu. O öyle bir duygu ki kimse
görmemişti onda. Zira kendisini yenecek olan kişi bile rakibiyle değil
kendisini aşan biri olmalıydı öncelikle.
Mesafeyi ölçerler
Bedeni rahatlamıştı öğrencinin. Ancak hazır ve nazır
bekleyen bedeninin üstündeki gözleri keskinleşmişti. Öylesine odaklanmışlardı
ki eğer baktıkları yer şehrin öteki ucu olsaydı kardan adam yapan çocukları
izleyebileceklerdi.
Gözlerindeki korkuyu görürler
Ancak hemen önlerindeki ustaya bakıyorlardı. Sadece göz
bebekleri de değil, bedendeki trilyonlarca hücre mevcut işlerini bırakmış
rakiplerine bakıyordu artık.
Doğru zamanı beklerler
Ustanın elindeki kılıç şiir yazmak için atılınca kendi de
çok ufak bir hareket yapmıştı. Kaslarıyla değil, isteğiyle değil her hücresi
ayrı bir birey olarak karar vermiş ancak ekip çalışmasıyla hareket etmişlerdi.
Ve saldırırlar
Gerçek bir kılıç savaşına yaraşır bir şekilde uzun
sürmemişti hamleler. Tek bir yaradan sonra ki ikinci saldırıyı yapıyorlardı.
Ancak biri aldığı canlar ile amacına odaklanmışken öğrencisi bir aydınlanma
içerisindeydi.
O an anlarlar ki yaptıkları şey dövüşmek değildir
Kılıcını savurmak gibi gelmiyordu eski öğrenciye. Bir
uzvuyla hareket ediyordu. Bir uzvunu hareket ettiriyordu. Uzvu üstündeki
hücrelerin ekip çalışmasıyla hareket ediyordu.
Yaptıkları şey birilerini memnun etmek değildir, kendileri dahil
Buraya gelme nedeni çıkmıştı aklından
Yaptıkları şey kazanmaya çalışmak değildir
Ustasını geçmek değildi yaptığı. Kendisini geçmek değildi.
Kılıcıyla bir olmak değildi. Kılıcını uzun bir uzuv olarak görmek değildi.
Yaptıkları tek bir şey vardır
Yaptığı eylem bambaşkaydı. Yaptığı eylem iki farklılığın bir
bütün içinde hareketiydi. Tek bir organizmanın sade bir eylem için yaptığı
hareketti. İki çarkın farklı yönlere dönmesiydi yaptığı…
Yaptığı tam olarak…
Kılıçlarıyla dans etmekti
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER